Yemek yedikten sonra halsiz hissediyor ve hemen uyumak istiyorsanız insülin direncinizi ölçtürmeniz gerekiyor. Özellikle uzun saatler aç kalmak ve ara öğünleri atlamak vücudu açlık stresine sokuyor ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye yönlendiriyor. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme ise kanda insülin yükselişine neden olarak çeşitli şikayetlerin yaşanmasına yol açıyor. Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya, insülin direnci hakkında bilgi verdi.
Ciltte koyulaşma insülin direncini işaret edebilir
Yemek yedikten sonra halsizlik ve uyku hali gibi şikayetleriniz oluyorsa insülin direncinin ölçtürülmesinde fayda vardır. İnsülin direncine farklı yöntemlerle bakılmaktadır. Esasında gerçek bir insülin direnci ölçümü oldukça zor ve hastane şartlarında yapılması gereken bir yöntemdir. Rutin polikliniklerde bakılan değerler son derece yüzeysel olabilmektedir. Hastanın bulguları, şikayetleri ve kan tetkikindeki bazı değerler bizi tanıya yönlendirir. İnsülin direncini ele veren vücuttaki değişimler şu şekilde sıralanabilir:
- Cilt renginde koyulaşma
- Ense, koltuk alt ve genital bölgede koyulaşma ve cilt kalınlaşması
- Adet düzensizlikleri
- Kontrolsüz kilo artışı
- Kilo verememek
- Vücut kas/yağ doku dağılımı dengesinde bozukluklar
Yemekten hemen sonra gözleriniz kapanıyorsa…
İnsülin direnci olan kişiler sıklıkla yemek yedikten sonra aşırı yorgun, halsiz ve uykulu hissettiklerinden şikayet ederler. Örneğin; “Sadece iki dilim pizza yedim sonrasını hatırlamıyorum” diyebilirler. Buradaki durum şu şekilde açıklanabilir; insülini zaten yüksek olan bir kişi pizzayı yediğinde vücuda karbonhidrat girişiyle insülin salgılanır ve bu salgı tüketilen karbonhidrat arttıkça yükselir. Bu salgı oranı kişiden kişiye değişir; kiminde bir birim salgılanırken başka birinde bu oran beş-on hatta çok daha fazla birim olacak kadar yükselebilir. Bunu engellemek için insülin salgısını önlemek yani yüksek karbonhidrat alımını azaltmak gerekir. Bu kişiler yemekten birkaç saat sonra şiddetli açlık hissedip, özellikle şeker ve şekerli gıdalar yemek isterler. İnsülin depolatıcı bir molekül olduğu için kanda yükselişiyle birlikte vücutta yağ doku depolanması da artar. Bu kişilerin özellikle bel ve karın çevresinde yaygın olarak kalınlaşma görülür. Böylece kilo alma-insülin direnci arasındaki kısır döngü başlar.
Karbonhidrat-protein dengesi iyi kurulmalı
Yüksek insülinin yol açtığı kan şekerinin düşmesine karşı ilk olarak karbonhidrat tüketimi kısıtlanmalıdır. Karbonhidrat alınacaksa eğer eşliğinde bir protein kaynağı olmasına azami özen gösterilmelidir. Örneğin; eğer pilav yenilecekse menüye hemen yoğurt eklenmeli ya da pilav-et birlikte tüketilmelidir. Bir dilim ekmek yenilecekse yanında peynir tüketilebilir. Burada tuza da dikkat etmekte fayda var. Mümkün olduğu kadar tuzsuz peynir türleri tercih edilmelidir. Buna ek olarak da bol su tüketmekte de fayda var. Dengenin sağlanmasında su hayli önemlidir çünkü vücut enerji üretimi sırasında en çok suyu kullanmaktadır.
Ara öğünlerle kısır döngünden çıkın
Uzun süreli açlık asla önerilmemektedir çünkü uzun süre aç kaldıktan sonra yemek yerken ölçüyü yakalamak oldukça zordur. Ayrıca metabolizmayı en çok uyaran ve hızlanmasını sağlayan da yemek yemektir. Bu nedenle öğün atlanmamalı ve ara öğünlere dikkat edilmelidir. Eğer ara öğün yetersiz ise ikinci bir ara öğün oluşturabilir. Ara öğünler düzenlenirken minik uyaranlardan destek alınmalı ve metabolizma hızlandırılmalıdır. Kaliteli karbonhidratlara menüde yer verilebilir. Aksi takdirde kısır döngü devam edecektir. Mesela hem karbonhidrat hem protein içeren meyveli yoğurt tüketilebilir. 1 bardak süt ile ince bir dilim kek yenebilir ya da karpuzla birlikte peynir de tuzuna dikkat edilerek tercih edilebilir.
Meyvenin yanına 1 bardak süt
Ara öğünlerde meyve de tercih edilebilir. Meyvede fruktoz vardır ve metabolizması glikoza göre biraz daha farklıdır. Bu nedenle çok yoğun meyve tüketimi bir seferde önerilmemektedir. Hiç meyve yememek de doğru değildir. Bir büyük portakal, 2-3 mandalina ya da bir muz ara öğün olarak tüketilebilir. Eğer diyabetik bir sorun ya da insülin direnci varsa meyvenin şekerini dengelemek adına yanına bir kase yoğurt ya da biraz süt de eklenebilir. Bazen meyvenin yanına 8-10 tane badem veya ceviz içi gibi kuru yemiş de önerilir. Burada da yağ alımı ile emilim desteklenmektedir. Bu şekilde meyvenin glikozu yükseltici etkisinden uzaklaşılmış olur.
Related posts
Abone Ol
Yaşam
TİYATRO YOGA ATÖLYESİ ve KARAKTER NEFESİ WORKSHOP ÇALIŞMASI FAMELOG ACADEMY’DE!
Türkiye’nin en önemli, tarihi ve artistik platosu olan Beykoz Kundura’da bulunan sanat ve oyunculuk akademisi Famelog Academy düzenlediği eğitimlerle öğrencilere,…
Avcı Architects “Al Khobar Mixed Use” Projesiyle Architizer A+ Awards’ta “Popular Choice” Ödülünü Kazandı!
ş hacminin %80’i uluslararası projelerden oluşan, Türkiye’nin sürdürülebilir mimaride öne çıkan isimlerinden Mimar Selçuk Avcı öncülüğündeki Avcı Architects’in, Suudi Arabistan’ın…
Dekorasyonda eğlenceye yer açın Günsan’ın Radius Design prizleri ile evler renkleniyor
Değişen trendlere ve zevklere uyumlu anahtar ve prizler geliştiren Günsan, Radius Design serisiyle duvarlara renk ve eğlence katıyor. Özellikle yaz…
ROCK MÜZİĞİN GİZLİ SESİ BURAK SAYIN, İLK ALBÜMÜNDE YER ALACAK “İMKANSIZ” ADLI ESERİNİ İLK SİNGLE OLARAK YAYINLIYOR!
Led Zeppelin’in gitaristi Jimmy Page ile aynı sahneyi paylaşan, güçlü ve karakteristik sesine rağmen rock müziğin gizli kalmış sesi Burak…
Kitap Yazmak İsteyenlere Tavsiyeler
Siz de bir kitap yazmak istiyorsunuz ama ne anlatacağınızı, nasıl başlayacağınızı ve ne şekilde yazacağınızı bir türlü bilemiyor musunuz? Kişisel…
Subscribe
Quick Cook!
Review Of Healthy Breakfast Meals For Energy Boost
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Quisque hendrerit fringilla enim, ut scelerisque dui. In hac habitasse platea dictumst….