Subscribe Now
Trending News
21 Kas 2024

Blog Post

Ereksiyon Bozukluğu Hakkında 10 Gerçek
Cinsellik & Kadınlar

Ereksiyon Bozukluğu Hakkında 10 Gerçek 

Noktayı koyuyoruz. Dünya üzerinde milyonlarca erkeğin derdi olan bu problem hakkında gerçekler bu yazıda.

Ereksiyon problemleri hakkında internette tonlarca bilgi bulabilirsiniz. Fakat problem şu: çoğu doğru değil!

Ayrıca mucize haplar ve takviyeler problemi düzeltiyor diye de bir şey yok.

Doğru olan bu problem hakkındaki gerçek bilgiler. Biz de sizler için bu konu hakkındaki 10 gerçek bilgiyi topladık.

1) Yanlış: Ereksiyon bozukluğu bir spesifik penis problemiyle ilgilidir.

Gerçek: University of Wisconsin Tıp Fakültesi Üroloji Departmanı’ndan Doçent. Dr. Daniel Williams ereksiyon bozukluğu probleminin tanımının her erkek için geçerli olmadığını söylüyor.

Genel tanım ereksiyonu sağlayıp, sürdürmeyi başaramamak ve tatminkar bir cinsel ilişki sağlayamamak.

Fakat bazı erkekler hiç ereksiyon sağlayamazken, bazıları seksi sürdürmekte gerekli olan ereksiyonu sağlayamıyor.

Bazı durumlar da ise belli bir ereksiyon sağlansa bile, penetrasyonu gerçekleştirecek sertleşme olmaz.

2) Yanlış: Ereksiyon bozukluğu sadece yaşı ilerlemiş erkekleri etkiler.

Gerçek: Ereksiyon bozukluğunun yaş ilerlemesiyle beraber daha sık görüldüğü gerçek fakat genç erkekler de bu durumdan etkilenmiyor değil.

American Journal of Medicine’de yayınlanan araştırmalara göre yaşları 20 ila 39 arasında değişen erkeklerin %85’i seks için yeterli ereksiyonu “her zaman” ya da “neredeyse her zaman” sağlayabiliyorlar.

Bu %15’in bu problemle karşı karşıya kalabildiğini gösteriyor.

40 ila 59 yaş grubuna baktığımızda ise %20 genelde sağlıklı bir ereksiyon sağladığını söylerken, %12 sadece bazen, %2’si ise hiç bir zaman sağlayamadığını söylüyor.

3) Yanlış: Eğer yatak odasında bir kez problem yaşadıysanız, ereksiyon bozukluğunuz var demektir. 

Gerçek: Illinois’s Memorial Hospital’da Üroloji Bölüm Başkanı olan Tobias Köhler erkeklerin cinsel hayatında problem yaşamasının son derece doğal olduğunu söylüyor.

Çoğu zaman bu problem geçici bir problemdir: Önceki gece içkiyi çok kaçırmışsınızdır, iş yerinde stresli bir hafta geçirmişsinizdir, vs.

Fakat öte yandan problemi yaşıyor ve 3 ay süreyle bir değişim gözlemlemiyorsanız, kronik bir problem söz konusu olabilir.

Doktorunuzla bir randevu ayarlamayı düşünebilirsiniz.

4) Yanlış: Ereksiyon bozukluğu kafanızdadır.

Gerçek: Dr. Williams’a göre problemin çoğunlukla hem fizyolojik, hem psikolojik kaynakları vardır.

Örneğin, sertleşme probleminiz fiziksel bir durumdan kaynaklanabilir. Örneğin penisinize kan pompalayan kan damarlarında bir tıkanma vardır.

Ya da mesele stresle alakalıdır. Stres seviyeniz ereksiyon seviyenizi etkiler durumda olabilir.

Yani doktora gitmeden önce problemin hangi zamanlarda yaşandığına dikkat edin. Böylelikle meseleye nereden yaklaşacağınızı anlayabilirsiniz.

5) Yanlış: Ereksiyon bozukluğu sadece penisinizle alakalı bir problem olduğunu söyler.

Gerçek: Ereksiyon (ve yokluğu) vücudunuzda arka planda yaşanabilen bazı sağlık problemlerinden kaynaklanabilir.

Örneğin kalp rahatsızlıkları: Dr. Köhler’e göre yüksek kan basıncı ve yüksek kolestrol kan damarlarınıza zarar verebilir ve bu da penisinize kan akışını etkileyebilir.

“Ereksiyonunuza kan sağlayan damarlar 1-2 milimetre çapındadır. Kalbinizdekiler ise bunun iki katı.”

Bu da göğüs ağrılarından ve kalp rahatsızlığı semptomlarından çok daha önce ereksiyon kaybı yaşayabileceğinizi gösteriyor.

6) Yanlış: Ereksiyon bozukluğunu sadece bir uzman tedavi edebilir.

Gerçek: Dr. Williams’a göre çoğu zaman ereksiyon tedavisine başlamak için temel bakım bilgisine sahip bir hekim yeterli olacaktır.

Örneğin gerekli testleri yapmanızı sağlayabilir: Yüksek kolestrol için lipid gözlemi ya da diyabet için kan glikozu testi.

Ayrıca aynı doktor PDE5 inhibitörleri olarak adlandırılan ereksiyon bozukluğu ilaçlarından da reçeteli olarak size yazabilir. (Cialis, Viagra, vb.)

Gene de problemler devam ederse bir üroloğa görünmelisiniz. İdrar yollarınızla ya da prostatınızla alakalı sağlık problemleri mevcut olabilir.

7) Yanlış: Kötü alışkanlıklarınız penisinizi etkilemez.

Gerçek: Kötü alışkanlıklarınız sadece genel sağlığınızı değil, penis sağlığınızı da etkiler.

Örneğin sigara: Sigara içmek kan damarlarını etkileyerek, kan pompalanmasını ve ereksiyon sağlamayı zorlaştırabilir.

İran’da gerçekleştirilen araştırmaya göre sigarayı bıraktıktan sonra 1 sene içerisinde ereksiyon kalitelerinde yükselme olduğunu söyleyenlerin oranı %25.

Dr. Köhler’e göre uyuşturucular da ereksiyon bozukluğuna yol açıyor olabilir.

İçkiyi azaltmak da ereksiyon kaliteniz üzerinde etkilidir. Penisinize olan kan akışı yükselme sağlayabilir.

8) Yanlış: Bütün ereksiyon bozukluğu ilaçları aynıdır.

Gerçek: Viagra, Cialis ve Levitra gibi sık duyduğunuz ilaçlar PDE5 inhibitörleri olarak adlandırılan ilaç grubundadır.

Dr. Williams’a göre bu ilaçlar aynı mantıkla çalışır: Düz kaslar yumuşar ve penise kan akışı artar.

Gene de vücudunuza etkileri farklı olabilir ve en iyi faydayı sağlamak için doğru seçim yapılmalıdır.

Örneğin Viagra ve Levitra gibi ilaçlar en efektif noktaya 1 saate ulaşırken, Cialis’de bu süre 2 saattir.

Ayrıca Viagra ve Levitra kullanımında önce yağlı ve ağır bir yemek yemek etkisini azaltacaktır. Böyle bir yemek yedikten sonra 2-3 saat beklemelisiniz.

9) Yanlış: Eğer Viagra işinize yaramadıysa başka bir opsiyonunuz kalmamıştır.

Gerçek: Eğer Viagra gibi PDE5 inhibitörleri işinize yaramadıysa başka opsiyonlarınıza da mevcut.

Doktorunuz size enjekte edilecek ilaçlar da tavsiye edebilir. Dr. Williams’a göre bu tedaviler penisteki düz kasları yumuşatıp damarları açarak, kan akışını artırabilir.

Penisinizden iğne yemek iyi duyulmuyor farkındayız. Fakat Williams’a göre korkulacak bir acı da yaşanmıyor.

İyi haber şu: Bu tedaviler oldukça etkili ve PDE5 inhibitörlerinden daha ucuz.

10) Yanlış: Testosteron almak ereksiyon bozukluğunu sağlar.

Gerçek: Dr. Williams’a göre testosteron seviyeleriniz normal bir aralıktaysa bunu daha da yükseltmek bir işe yaramayacaktır.

Bundan dolayı testleri yaptırmak önemlidir: Düşük seviye olarak kabul edilen değerlerde sonuçlar çıkıyorsa, testosteron tedavisi yapılabilir.

Ayrıca düşük seviyelere rağmen hormon alımı da sorununuzu çözmeyebilir. Gene de PDE5 inhibitörleri gibi desteklere ihtiyacınız olabilir.

Related posts

Bir yanıt yazın